Pazar, Aralık 20, 2009

Zor...

Karşılaştırmada sözü edilenleri anlamak kolay; karşılaştırılanları bulmak ve içlerinden bir seçim yapabilmek zor. Hayatta bir şeyleri istemek kolay; bunları almak/kazanmak zor. Cesaret etmek (bile), yaşamına birilerini katmak (bile), birilerinin yaşamına dahil olmak (bile) kolay; bu eylemi sürdürmek ise (öyle) zor. Seçmek, yapmak ve sürdürmek çok zor.
İngilizce’deki bir sözcük, ‘significance’, bana çok ilgi çekici geliyor. Anlamı, ‘değer’, ‘anlam’/‘mana’, ‘önem’. Aynı sözcükte bu kadar fazla anlam, bu kadar yük… Şöyle der gibi: Anlamı olan şey önemlidir, değerlidir, önemsenmelidir; önemsiz şeyler ise anlamdan ve değerden yoksun olanlardır. (Buradaki anlam, ‘meaning’den farklı tabii ki. Zira her sözcüğün bir anlamı [meaning] var; ama ya ‘manası’ [significance]?)
‘Significance’ın içinde kullanıldığı bazı kalıplar da bulmak mümkün: ‘significant others’ veya ‘the man without significance’ gibi. Bunlardan ikincisi benim ilgimi çekmekte tabii ki; çünkü her şeyden önce politika felsefesi içinde bir anlama sahip. Özellikle insanlar arasında değer yaratmak bakımından bir fark olduğunu düşünen, değer yaratıma ve kendi eylemlerinin/sözlerinin efendisi olma niteliklerine sahip olarak yaşayan insanlarla, bunlara sahip olmayanlar arasında hiyerarşik bir ayrımdan söz eden Platon ve Nietzsche gibi düşünürler söz konusu olduğunda ‘the man without significance’, fazlasıyla politik bir anlama bürünüyor. İyi de, politika ile gündelik yaşam ayrılabilir mi? Bunların arasındaki mesafe pek mi fazladır? Hiç sanmıyorum.
Ben, yine de, politik anlamdan biraz daha sıyrılarak düşünmeye çalışayım. Kimdir bizim hayatlarımızda ‘önemsiz ve anlamsız’ olan(lar); onlara nasıl davranırız? Daha da önemlisi, aslında bizim yaşamımız içinde olduklarından söz edilebilir mi bu insanların? (Nietzsche, daha da ileri giderek, onların bizimle aynı türden insanlar olup olmadıklarını soracaktır elbet.) Varlıkları da yoklukları da etkilemez bizi. Yaşam olduğu, aktığı gibi sürer. Ya biz başka insanların yaşamında ‘anlamdan ve önemden yoksun’ olarak yer aldığımızı fark edersek? Ya pek değerli bulduğumuz bir yaşamda, varlığımız ile yokluğumuz arasında hiçbir fark yoksa gerçekte?
Başta da yazmıştım ya… Zor… Zor… Zor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder